![]() |
Gizem dizisinin son iki bölümü: 12. bölüm: "Yasalar, her şeyden üstündür!" | 13. bölüm: Konumdeviriş! (1) |
![]() |
İbrâhîm Halil Oral'a teşekkür ediyorum! | Hükümet deği- şirse; ne olur? |
Aldığım en güzel övgü! |
Bıktım yalan- larınızdan! |
Korona se- rüvenim! |
Alkolün zarar- ları, nelerdir? |
Kendilerine, bir iletke göndermiştim. Şöyle başlamıştım:
"Delinin birisi (...), bir şeyler saçmalıyor! İkinci bir deli (...), önceki deliyi eleştirmek istiyor! Onu eleştirirken de; süreklice, 'liberal' olduğunu vurgulyor! Üçüncü bir deli (OdaTV), önceki delilerin haberini yapıyor; ve delilikleri yüceltiyor!"
Biraz uzunca olan yazımı, şuna benzer biçimde bitirmiştim:
"Yapmayın; yapmayın! Delilerin haberini yapmayın! Delilerin, bulunmaları gereken yer; tımarhânedir!"
Ayrıca aynı yazımda vurgulamıştım: "Liberalizmi öğrenmek istiyorsanız; Avrupa dillerinden kaynaklara başvurun."
Artık çok uzun yıllar, liboşları; liberal diye yansıtmamışlardı.
Yalnızca başlığı okuduğumda; deliye döndüm! Sanki bir mermi, beynime saplanmıştı!
Bu başlığın, bir şaka olmasını umdum! Ama nâfile! Haberin içeriği de; başlığın kendisi kadar deli saçmasıydı!
Peki; liberal ile; kimleri kastediyorlar? Tımarhânelikleri!
Tedâvî olması gereken iktidâr şakşakçılarını, yine liberal yaptılar!
Ve zerre kadar utanmıyorlar! O sözkonusu tımarhânelikler gibi; OdaTV çalışanları da, özenle tedâvî edilmelidirler!
O akıl hastalarını, liberal diye yansıtırken; bana da, hakâret ediyorlar!
Sırası gelmişken, 1980'li yıllardan bir anımı aktarayım.
Ben ise; fazla düşünmeksizin, yanıtımı vermiştim: "Uçsuz-bucaksız bir orman düşün. Bu ormanın iyice ortasında, bir yangın başlıyor!"
Liberalist diyor ki: "Yangın yerine ulaşabilmemiz için; bir kanal açmamız gerekecek." ('Kanal' kavramıyla, yalnızca ağaçların kesilmesini kastediyor; ama ağaçların köklerine dokunulmayacak.)
Yeşiller, bir ağızdan tuttururlar: "Tek bir ağaç bile kesmenize, izin vermeyiz!"
"Ama kanalı açmazsak; yangını söndüremeyiz."
"Hâyır! Tek bir ağaç bile kesemezsiiniz!"
"Ama..."
"Tek bir ağacın kesilmesine, gözyummayız!"
"Ama..."
Onlar tartışadursunlar; bu arada uçsuz-bucaksız orman, yandı-bitti; kül oldu!!!
Ve yeşiller hâlâ haykırıyorlar: "Tek bir ağaç bile kesemezsiniz!"
Bu kez liberalist bağırdı: "Alooo! Orman, yandı-bitti; kül oldu!"
"Tek bir ağaç kesmenize...! Ne?!"
Atatürkçü olmayan bir Türk, liberalist olamaz! Liberal(ist) olmanın önkoşulu, Atatürkçü olmaktan geçer!
Dünyâ liberalistleri, 'liberalizm' kavramını tanımlamadan önce, Atatürk'ü araştırdılar.
Mustafa Kamal Atatürk, yeryüzündeki en ağır ve en katıksız liberalist idi!
Mustafa Kemal Atatürk, bir sâniye bile sosyaldemokrat olmadı; sosyaldemokrat olacak kadar, hastalıklı değildi!
1961 yılındaki CHP'li avanaklar, parti tüzüğüne, 'sosyaldemokrasi' diye bir ucûbe yer- leştirdiler!
Sonuçta; Atatürk'ü, bilinçli olarak seven herkes; bir liberalisttir.
Ama bizim insânlarımız, siyâset türlerini bilmedikleri için; hangi yönde oy kullandıklarını da bilmiyorlar.
Eğer bir insân, liberalist değilse; Atatürkçü olamaz!
Ama sorunumuz, Türkiye'deki fakültelerdedir; fakültelerimiz, en iyimser bir tanımlama ile; ortaokullardırlar.
Kanıt mı istiyorsunuz?
OdaTV okuyun!
Türkiye'deki "basın" diye tanımlanan ucûbelerin ürünlerine bakın; al birini; vur ötekine!
Örneğin OdaTV adındaki ucûbe, hastalıklı yaratıkları; liberal diye yansıtıyor! Akıl hastasının birisi, diğer akıl hastasını gösteriyor!
Heyhât! Kâbûs mu görüyorum!!!
Ama yine de umudumu kesmiyorum; bu tür akıl hastaları, er ya da geç tedâvî olacaklardır!